Yaklaşan doğum zamanı anne adayları ve yakınlarını heyecanlandırır. Tabi haliyle kafalarda birçok soru işaretiyle meraklı bekleyiş devam eder. Anne adayları haklı olarak bebeklerine kavuşacakları bu önemli gün için endişelenmekte, birçok şeyi merak etmektedirler.
Örneğin doğumun başladığını nasıl anlarım, o gün özel olarak neler yapmalıyım, nelere dikkat etmeliyim gibi sorular kafaları oldukça meşgul etmektedir.
Öncelikle doğum aniden başlamaz, bu bir süreçtir ve her süreç gibi evreleri vardır. Doğum ve doğum evreleri, doğum öncesi hazırlık sürecinden doğuma kadar olan ve nihayet plasentanın da çıkarılmasıyla son bulan bir süreci kapsar.
[irp]
Doğum öncesi hazırlık sürecinde annenin hissettiği ilk şey, bebeğin leğen kemiğinin içine doğru ilerlemesidir. Bu sırada karın küçülür ve daha rahat nefes alıp vermeye elverişli hale gelir.
Vajinal akıntılar fark edilir biçimde fazla gelebilir, hatta su kesesinin açıldığını düşünebilirsiniz. Düzensiz ağrı ve sancılar hissedip, doğumun başladığını düşünebilirsiniz. Fakat buna yalancı doğum denir ve sancılar giderek hafifleyip kaybolacaktır.
Bunun gerçek doğum sancısı olup olmadığını anlamanızın yolu kasılmalarınızın başlangıç ve bitiş sürelerini kaydetmek olacaktır. Gerçek doğum sancısı kasılmaları düzenli olacağından bunun yalancı doğum olduğunu anlayabilirsiniz. Ama yine de doktorunuza bilgi vermenizde fayda var.
Bu hazırlık sürecinde bazı işaretler doğumunuzun başladığının habercisidir. Bunlara dikkat etmelisiniz. Örneğin; belinizde geçmeyen ağrıların olması, rahminizde gittikçe daha sıklaşan ve şiddetlenen kasılmaların başlaması, damla veya bol su şeklinde gelebilen su kesesinin açılması bu işaretlerden bazılarıdır.
Rahim ağzının açıldığını ise kanlı kırmızı-kahverengi bir akıntının gelmesiyle anlayabilirsiniz. Bu rahim ağzındaki tıkacın atılmasıyla gerçekleşir. Bununla beraber doğum hemen başlayabilir veya başlaması birkaç gün sonra da meydana gelebilir.
Hazırlık evresinden sonra 1. evre gelir, düzenli kasılmalarla birlikte rahim ağzı incelir ve açılmaya başlar. Buna sırasıyla efasman ve dilatasyon denir. Bebeğin içerden baskı yapmasıyla meydana gelir.
[irp]
Bu da rahim kasılmalarıyla oluşacaktır. Kasılmalar anne adayı tarafından ağrı olarak hissedilir ve doğum sancısı olarak adlandırılır. Bu evre doğumun en uzun evresidir, kadından kadına değişiklik göstermekle beraber 12-19 saat arasında sürebilmektedir. Bununla beraber çeşitli faktörlere bağlı olarak bu evre bir saatten daha kısa ya da 24 saatten daha uzun da olabilmektedir. Eğer normal doğum yapacaksanız bu dönemde bir şeyler yiyip içmenizde bir zarar yoktur fakat sezaryen doğum yapacaksanız doktorunuz sizi bir gece öncesinden başlayarak aç ve susuz kalmanız konusunda uyaracaktır.
Bu evrenin sonuna doğru kasılmalar şiddetlenerek artacak ve rahim ağzınız tamamen açılmaya başlayacaktır. Geçiş evresinde ise rahim ağzı 10 cm kadar açılır ve ikinci evrede bebeğin rahim ağzından itilerek doğması sağlanır.
Bu süreç 20 dakika ile 2 saat arasında değişkenlik göstermektedir. Doktor anne adayını ıkınmalar konusunda yönlendirerek bebeğin doğumunu gerçekleştirir.
Son ve en kısa evre ise plasentanın çıkarılmasıyla son bulur. 5-30 dakika arası sürmektedir. Bu evrede anne üşüyebilir ve titreyebilir. Bu durum gayet normaldir. Bir yandan doğan bebeğin kontrolleri yapılır ve iyi olması sağlanır.
Acil müdahale gerektiren bir durum varsa ilgilenilir. Ardından bebek sevilmesi ve ilgilenilmesi için annesine teslim edilebilir.
Bizi Facebook tan takip edebilirsiniz.