Sıklıkla çocukluk evresinde görülmekte olup, ateşli, bulaşıcı ve deride çeşitli döküntülere neden olan hastalıklardır. Yetişkinlerde döküntülü hastalıklar daha ağır geçirilirken komplikasyon riski daha yüksek olmaktadır.
Döküntülü Hastalıklar başlıca; Kızıl, Kızamık, Kızamıkçık (Rubella),Suçiçeği, 5.Hastalık (Erythema İnfectiosum Megaleritema), 6.Hastalık (Roseola İnfantum Exanthema Subitum) olarak adlandırılmaktadır.
Kızıl: Genellikle 3-7 yaş aralığındaki çocuklarda görülmekte olup, yetişkinlerde de görülmesi muhtemel bir enfeksiyon hastalığıdır. Başlangıç devresi olmamakla birlikte, ateş, kusma, baş ağrısı, karın ağrısı, titreme, yutkunma zorluğu, bulantı olarak ortaya çıkmaktadır. Döküntüler bazen çok hafif bazen de vücudu kaplayacak şekilde de görülebilmektedir.
Hastalığın tespit ve tedavisi hekim tarafından yapılması gerekmekte olup, antibiyotik ile tedavi şekli mümkündür. Hastalık tedavi edilmemesi durumunda farklı hastalıklara da sebebiyet verebilmektedir.
Kızamık: Soğuk algınlığı şeklinde başlayarak, yüksek ateş ve vücutta kırmızı lekeler ile ortaya çıkmaktadır. Genellikle çocuklarda sık görülen bir hastalık olup, çocukluğunda kızamık hastalığını geçirmeyen kişilerin yaşlılığın da bu hastalığı geçirmeleri mümkündür. Hastalığın en belirgin özelliği ağız ve yanak içerisinde, kırmızı ortası beyaz olarak ortaya çıkan koplik lekelerdir.
[irp]
Tedavisi: Aşısı mevcuttur.12-15 aylık çocuklara uygulanmalıdır. Kızamık daimi bağışıklık bıraktığından bir defa kızamık olan kişi bu hastalığı bir daha geçirmez. Hastalık evresinde A ve C vitamini oldukça faydalıdır.
Kızamıkçık: Sıklıkla 2-10 yaş arasındaki çocuklarda görülmektedir. Nezle ve ateşle başlayıp, yüksek ateş 3-4 günde normalde dönmektedir. Derideki döküntüler pembe renkte ve yuvarlak olup, deri yüzeyinden kabarıktır. Bu döküntülü hastalık çoğunlukla hafif ve fark edilmeden geçer. Tekrarlayan bir enfeksiyon hastalığıdır. Aşısı mevcuttur.
Suçiçeği: Varicella-Zoster virüsü ile ortaya çıkmaktadır. Sıklıkla çocukluk evresinde görülen bir hastalıktır. Temas halinde veya hata kişinin havadan salgıları ile bulaşmaktadır. Hasta ile temastan 14 -22 gün arasında belirtiler başlamaktadır.
Vücutta kırmızı kabarcıklar ile başlayıp, bu kabarcıklar bir süre sonra yanmış içi su dolu kabarcıklar görüntüsünü almaktadır.
Döküntüler kollarda ve bacaklarda nadiren görülmekte olup, gövdeden baş ve yüz kısmına doğru yayılmaktadır. Genellikle teşhis döküntüler ortaya çıktıktan sonra konulmaktadır. Çok bulaşıcı bir hastalıktır. Kesin tanı gerektiği durumlarda, kan da VZV Ig M testi yapılabilmektedir.
Kaşıntısı hafif olanlara losyon, ağır olanlara hap verilerek tedavi uygulanır. Aşısı mevcuttur.
[irp]
5.Hastalık: (Eritme İnfeksiyozum) B19 virüsünün yol açtığı döküntülü hastalıktır. Sıklıkla çocuklarda görülen bu hastalık, çocukluk evresinde B19 virüsü kapmamış yetişkinlerde de bulaşıcı özelliğe sahiptir.
Öksürük ile ortaya çıkıp, gribe benzer şikâyetlerle devam etmektedir. Döküntüler çeneye ve ağıza yayılmakta olup ağız çevresi soluktur. Kol, bacak ve gövde de dantel görünümünde kaşıntılı döküntü ile gözlemlenebilmektedir. Güneş, sıcak su ve sürtünme ile döküntüler daha da belirginleşmektedir.
Ateş ve kaşıntı için doktor tavsiyesi ile ilaç kullanılabilmektedir. Kaşıntı için hastayı serin tutmak ve serin su ile duş alınması da mümkündür.
6.Hastalık: (Roseola Infantum) 6 aylık ve 3 yaş arasındaki çocuklarda görülmektedir. Yüksel ateş ile ortaya çıkmaktadır. Yüksek ateş düştükten sonra gövdede daha sonra kol ve bacaklarda ve yüz kısmında döküntüler ortaya çıkmaktadır.
Hasta konuşurken, hapşırırken ve öksürürken de virüsü yayabilmektedir. Kültür veya serolojik testler ile tanı teyit edilebilir.
Hastalığın belirli bir tedavi şekli yoktur. İlaç kullanımı bu yaşlardaki çocuklarda tehlikeli olduğundan tedavi aşaması için bol sıvı tüketimine dikkat edilmelidir. İstirahat hastalık için önemli rol oynamaktadır.
Bizi Facebook tan takip edebilirsiniz.
Cilt lekelerini son derece ucuz ve doğal yollarla tedavi etmek mümkündür. Bunun için önerebileceğim ilk kür limon ve bal kürüdür. Limon cilt lekelerini açarken balın yüksek nemlendirme gücü sayesinde pürüzsüz bir cilt elde etmek mümkündür. Bir yemek kaşığı bal ve bir miktar limon suyunu karıştırarak oldukça kolay bu karışımı elde etmek mümkündür.