Kilo alma günümüzün büyük problemlerinden biridir. Özellikle kadınların daha çok yaşadığı bir problemdir. Dolayısıyla kilo almanın nedenleri ve çözümleri en çok ilgi duyulan konulardan biridir. Yazımızda kilo almanın nedenleri arasında neler var? Neden kilo alınıyor? Bunları detaylıca inceleyebilirsiniz.
Aslında kilo alma bir problemden çok bir obezite hastalığıdır. Obezite’yi; vücuda besinlerle alınan enerjinin, harcanan enerjiden fazla olmasından kaynaklanan ve vücut yağ kitlesinin artmasıyla kendini gösteren kronik bir hastalık olarak tanımlayabiliriz.
Bu bağlamda kilo almanın başlıca nedeni vücudumuzun ihtiyaç duyduğundan daha fazla besin almak. Oysa vücudumuzun normal bir kiloda kalması için yakabildiğimiz kadar gıda almamız gerekir.
Kilo almanın başlıca nedenleri ve çözümlerine bakacak olursak; en başta az su tüketmeyi söyleyebiliriz. Bunun ile beraber, hızlı yemek yemek, az çiğnemek, çiğnemeden yutmak, öğün atlamak (ara öğün zayıflatır fakat öğün aralarında sürekli atıştırmak kilo aldırır bu dengeyi iyi sağlamak gerekir)
Yemek saatine kadar abur cubur yemek, sofradan doyulduğu halde kalkmamak yemeğe devam etmek, yemeklerden sonra tatlı yemeyi alışkanlık haline getirmek, geç saatlerde yemek yemek, hareketsiz yaşam vb. Bunlar kilo aldıran nedenler. Birde çözümlerine bakalım; kilo almanın en önemli nedeni olarak az su içmek demiştik dolayısıyla en iyi çözümde çok su içmek.
Bilhassa suyu doğru zamanlarda içmek sağlık içinde çok önemlidir. Örneğin; uyandıktan hemen sonra iki bardak su içmek iç organların çalışmaya başlamasını sağlar. Yemeklerden otuz dakika önce bir bardak su içmek sindirime yardım eder.
Duşa girmeden önce bir bardak su içmek tansiyonu dengeler. Yatmadan önce bir bardak su içmek kalp krizi ve felç riskini azaltır. Bunları bilip hayatımıza geçirmek hem sağlıklı bir hayatı hem de bizi mutlu eden bir vücudu beraberinde getirir.
Diyetteyim düşüncesini kafanızdan atın! Siz diyette değilsiniz sağlıklı besleniyorsunuz. Kendinizi buna inandırın. Canınız her istediğinde ve canınızın her istediğini yemeyin, her gördüğünüz yemekten istemeyin, yiyeceklerle barışın. ‘Yasak değil daha sağlıklı olanı seçiyorum’ ifadesini kullanın. Tok hissettiğiniz anda yemeği bırakın. Daha sağlıklı gıdaları tüketerek karnınızı doyurun, abur cubur yerine meyve ya da kuruyemiş atıştırın. Bedeninize saygı duyun.
Bildiğimiz gibi şeker en çok kilo aldıran gıdalardan biridir. Fakat gün içinde birçok kere tatlı yeme ihtiyacı duyarız. Bu tatlı isteğini gidermek için ekleyebildiğiniz her şeye tarçın ekleyin. Hem sağlığınız için iyidir hem de sağlıklı bir şaşırtmacadır. Beyin tarçını şekerle ilişkilendirir. Tarçın yerken tatlı hatta şişmanlatıcı bir şey yiyormuş hissine kapılırız. İçtiğiniz su şişesine de kabuk tarçın ekleyebiliriz.
Her gün çörek otu tüketmeye çalışalım. Çörek otu doygunluk sağlar, iştah azaltır, karın bölgesinde yağları azaltır, bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, insülin salgılanmasını sağlayarak kandaki şekeri düşürür, hazmı kolaylaştırır. Protein ağırlıklı beslenin. Balık, çorba, yoğurt salata yemeyi ihmal etmeyin. Porsiyonlarınızı küçültün.
Düzenli olarak egzersiz veya yürüyüş yapmaya çalışın. Kumanda ve asansörü hayatınızdan çıkarın. Bir diyet programına başlamadan önce sağlık kontrolü yaptırın. Çünkü kilo almanın nedeni sadece iştahın açık olması ve çok yemek yemek olmayabilir. Hipofiz bezi hastalıkları, tiroid bezi hastalıkları, uyku apnesi gibi hastalıklarda kilo almanıza neden olabilir. Sağlık ihmale gelmez. Ve unutmayın sağlıklı hayat sizin peşinizden koşmaz siz onu yakalayın.
İçindekiler →
Kilo Almanın 5 Ana Nedeni
1- Genetik
Obezitenin aileden geçtiği yıllardır biliniyor. Obez ebeveynlerin çocuklarında obezite daha sık görülüyor. Yetişkinlikte obez olma riski ebeveynleri fazla kilolu olan çocukların %80’i, ebeveynleri fazla kilolu olan çocukların %40’ı ve ebeveynleri normal kilolu olan çocukların %10’udur.
Genetik çalışmalar, ebeveynlerimizdeki bazı genetik bozuklukların kilo alımında önemli rol oynadığını göstermiştir. Obezitenin gelişiminde kalıtımın %35-50 oranında rol oynadığı artık bilinmektedir.
2- Yetersiz uyku
Yeterli uyku ve dinlenme almazsanız kilo almanız kaçınılmazdır. Çünkü geç saatlere kadar uyanık kaldığınızda hormon seviyeleriniz değişir, iştahınız artar ve gece geç saatlerde atıştırma kaçınılmaz hale gelebilir.
3- İşlenmiş abur cuburlar
Yüksek oranda işlenmiş gıdalar genellikle katkı maddeleri ile karıştırılmış birçok rafine bileşen içerir.
Bu ürünlerin ucuz olması, rafta uzun süre dayanması ve karşı konulması zor olması gerekiyor.
Gıda üreticileri, yiyecekleri olabildiğince lezzetli hale getirerek satışları artırmaya çalışıyor. Ama aynı zamanda aşırı yemeyi de teşvik ediyorlar.
Günümüzde işlenmiş gıdaların çoğu diğer gıdalardan başka bir şey değildir. Bunlar insanları birbirine bağlamak için tasarlanmış gelişmiş ürünlerdir.
4-Leptin direnci
Leptin obezitede önemli rol oynayan bir diğer hormondur.
Yağ hücreleri tarafından üretilir ve yağ kütlesi arttıkça kandaki düzeyi de artar. Bu nedenle aşırı kilolu kişilerde leptin düzeyleri özellikle yüksektir.
Sağlıklı insanlarda yüksek leptin seviyeleri iştah azalmasıyla ilişkilidir. Düzgün çalıştığında beyninize yağ depolarınızın ne kadar yüksek olduğunu bildirmelidir.
Sorun şu ki, leptin birçok aşırı kilolu insanda olması gerektiği gibi çalışmıyor çünkü bazı nedenlerden dolayı kan-beyin bariyerini geçemiyor.
Bu duruma leptin direnci adı verilir ve obezitenin patogenezinde önemli bir faktör olduğu düşünülmektedir.
İştahı uyaran yaygın bir hormon olan leptin, birçok aşırı kilolu bireyde etkisizdir.
5- Şeker Tüketimi
İlave şeker muhtemelen modern beslenmenin en kötü yönüdür.
Bunun nedeni, şekerin aşırı tüketilmesinin vücudunuzun hormonlarını ve biyokimyasını değiştirmesidir. Bu aynı zamanda kilo alımına da katkıda bulunur.
Eklenen şekerin yarısı glikoz, yarısı fruktozdur. İnsanlar glikozu nişastalar da dahil olmak üzere çeşitli gıdalardan alır, ancak fruktozun çoğu ilave şekerlerden gelir.
Beslenmenin metabolizma üzerindeki etkisi
Zayıflamak için yapılan hatalar
Bizi Facebook tan takip edebilirsiniz.
