Müzik Dinlemek Demans Riskini Yüzde 39 Azaltıyor: Bilim İnsanlarından Umut Veren Bulgular

Müzik Dinlemek Demans Riskini Yüzde 39 Azaltıyor: Bilim İnsanlarından Umut Veren Bulgular
Yayınlama: 04.11.2025
0
A+
A-

Avustralya’daki Monash Üniversitesi tarafından yürütülen yeni bir araştırma, müziğin yalnızca ruhsal değil, aynı zamanda bilişsel sağlık açısından da güçlü bir koruyucu etkiye sahip olduğunu ortaya koydu.
Araştırma, 70 yaş ve üzerindeki bireylerde müzikle ilgilenmenin —ister dinleyerek ister enstrüman çalarak— demans (bunama) ve bilişsel gerileme riskini belirgin biçimde azalttığını gösterdi.

Sonuçlara göre, düzenli olarak müzik dinleyen kişilerin demansa yakalanma olasılığı yüzde 39 daha düşük.
Enstrüman çalanlarda ise bu oran yüzde 35 olarak tespit edildi.
Bu bulgular, müziğin sadece bir eğlence aracı değil, aynı zamanda beyin sağlığını destekleyen bir yaşam biçimi olduğunu gözler önüne seriyor.

10 Binden Fazla Kişi Üzerinde Gerçekleştirilen Kapsamlı Çalışma

Müzik Dinlemek Demans Riskini Yüzde 39 Azaltıyor: Bilim İnsanlarından Umut Veren Bulgular

Monash Üniversitesi’nin araştırması, 10 binden fazla katılımcının dahil olduğu ASPREE (ASPirin in Reducing Events in the Elderly) ve ALSOP (ASPREE Longitudinal Study of Older Persons) projelerinden elde edilen uzun süreli verilerle yürütüldü.

Katılımcıların müzikle etkileşim düzeyleri, yaşam tarzı alışkanlıkları ve sağlık durumları detaylı biçimde analiz edildi.
Elde edilen sonuçlar, düzenli olarak müzik dinlemeyi alışkanlık haline getirenlerde yalnızca demans riskinin değil, bilişsel bozulma oranının da yüzde 17 daha düşük olduğunu gösterdi.

Hem müzik dinleyen hem de enstrüman çalanlarda bu oran daha da belirgindi:
Demans riski yüzde 33, bilişsel bozulma riski yüzde 22 oranında azaldı.

“Müzik, Erişilebilir Bir Koruma Stratejisi”

Araştırmayı yürüten yüksek lisans öğrencisi Emma Jaffa, bulguların son derece umut verici olduğunu söyledi.
Jaffa, “Müzik etkinlikleri, yaşlı bireylerde bilişsel sağlığı korumak için erişilebilir, düşük maliyetli ve keyifli bir strateji olabilir. Ancak neden-sonuç ilişkisini tam olarak anlamak için daha fazla araştırma yapılması gerekiyor.” dedi.

Jaffa’ya göre müzik, hem duygusal hem de nörolojik düzeyde olumlu etkiler yaratıyor. Beyin, müzik dinlerken veya enstrüman çalarken aynı anda birçok bölgesini aktive ediyor. Bu durum, sinir bağlantılarını güçlendirerek beyin yaşlanmasını yavaşlatabiliyor.

Profesör Joanne Ryan: “Demansa Karşı Mücadelede Yaşam Tarzı Belirleyici”

Araştırmanın kıdemli yazarı Profesör Joanne Ryan, demansın dünya genelinde giderek büyüyen bir sağlık sorunu olduğunu belirtti.
Ryan, “Demansa karşı kesin bir tedavi bulunmadığı için, hastalığın başlamasını önleyecek veya geciktirecek yaşam tarzı faktörlerini belirlemek çok önemli. Beyin yaşlanması sadece genetik faktörlerle açıklanamaz; beslenme, egzersiz, sosyal ilişkiler ve müzik gibi çevresel unsurlar da son derece etkili.” ifadelerini kullandı.

Profesör Ryan, müziğin özellikle yaşlı bireyler için hem zihinsel hem de duygusal olarak koruyucu bir araç olduğunu söyledi.
“Müziği yalnızca dinlemek değil, onunla aktif şekilde ilgilenmek —örneğin bir enstrüman çalmak veya bir koro etkinliğine katılmak— beyinde yeni sinaptik bağlantıların oluşmasını teşvik ediyor.” dedi.

Müzik Beyni Nasıl Güçlendiriyor?

Bilim insanlarına göre müzik, beyindeki sinirsel ağları harekete geçirerek hafızayı, dikkati ve öğrenme yetisini güçlendiriyor.
Müzik dinlerken beynin işitsel, motor ve duygusal bölgeleri aynı anda aktif hale geliyor. Bu da yaşlanmayla birlikte zayıflayan sinir bağlantılarını destekleyerek bilişsel dayanıklılığı artırıyor.

Müzik aynı zamanda stres hormonlarını azaltırken mutluluk hormonu olan endorfin üretimini artırıyor. Bu sayede ruh hali dengeleniyor, uyku kalitesi artıyor ve zihinsel yorgunluk azalıyor. Uzmanlara göre, müzikle ilgilenmek “zihinsel egzersiz” etkisi yaratarak yaşlılıkta görülen bilişsel gerilemenin önüne geçiyor. Beyin sağlığını destekleyen bu tür aktiviteler, tıpkı düzenli fiziksel aktivitenin kalp üzerindeki etkisi gibi, genel sağlığı korumada büyük rol oynuyor. Yakın zamanda yayımlanan Bilim İnsanları Uyardı: Erkeklerin Kalp Sağlığı İçin Kadınlardan İki Kat Fazla Egzersiz Yapması Gerekiyor başlıklı araştırma da, beden kadar zihnin de düzenli uyarımının insan sağlığı üzerindeki önemini bir kez daha ortaya koydu.Müzik aynı zamanda stres hormonlarını azaltırken mutluluk hormonu olan endorfin üretimini artırıyor.
Bu sayede ruh hali dengeleniyor, uyku kalitesi artıyor ve zihinsel yorgunluk azalıyor.
Uzmanlara göre, müzikle ilgilenmek “zihinsel egzersiz” etkisi yaratarak yaşlılıkta görülen bilişsel gerilemenin önüne geçiyor.

Gelecekte Müzik Terapisi Daha Etkin Kullanılabilir

Araştırma ekibi, bu bulguların özellikle yaşlı bakım merkezleri ve hastaneler için önemli bir fırsat sunduğunu belirtiyor.
Müziğin tedavi sürecinde veya bakım ortamlarında daha fazla yer almasının, hem demans riskini azaltabileceği hem de mevcut hastaların yaşam kalitesini artırabileceği düşünülüyor.

Profesör Ryan, “Müziği yalnızca eğlence aracı olarak değil, sağlıklı yaşlanmanın bir parçası olarak değerlendirmeliyiz.
Yaşlı bireylerin müzikle yeniden bağlantı kurması, zihinsel ve duygusal iyileşmede basit ama güçlü bir adım olabilir.” dedi.

Müziğin Şifası Bilimle Kanıtlandı

Monash Üniversitesi’nin bu çalışması, müzikle beynin sağlığı arasındaki güçlü ilişkiyi bir kez daha gözler önüne serdi.
Düzenli müzik dinlemek veya bir enstrümanla vakit geçirmek, yaşlanmayla birlikte azalan zihinsel fonksiyonları destekleyen doğal bir koruma mekanizması olarak öne çıkıyor.

Uzmanlara göre, müzik artık yalnızca ruhu besleyen bir sanat değil; aynı zamanda beynin yaşlanma sürecini yavaşlatan bilimsel bir terapi.
Bu nedenle, yaşlı bireylerin günlük yaşamlarında müziğe daha fazla yer vermeleri, gelecekte demansla mücadelede en etkili adımlardan biri olabilir.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.