Tuz ve suyun vücudumuzdaki yeri

Vücudumuzun yüzde 75’inin, beynimizin ise yüzde 95’inin sudan ibaret olması sanırım suyun yaşamımızdaki yerinin önemiyle ilgili hepimize yeteri kadar önem ifade etmektedir. Susuz bir yaşamın sağlımızda ki hasarlarını birazdan anlatacağız. Su ile birlikte vücudumuzun ihtiyacı olan tuzu da atlamamak gerektiğini düşünüyoruz. Vücudumuzun suya ne denli ihtiyacı var ise tuzunda o denli gereksinimi vardır. Yalnız burada bahsettiğimiz tuz marketlerden aldığımız bildiğiniz kimyasal tuz değildir. Doğadan alınması gereken tuzdan bahsediyoruz. Doğadan alınacak yerlerin nereleri olduğunu soracak olursanız bu başlı başına ayrı bir yazı konusu olacak kadar geniş bir konudur. Doğada yetişen bir sürü sebze ve meyvede bulunduğunu söyleyebiliriz.

Öncelikle tuz ihtiyacımızın doğanın bize bahşetmiş olduğu o mucizelerden edinilmesi zorunludur. Marketlerden alıp kullandığımız tuzun zararları ise bu yazıya sığamayacak kadar çoktur. Yemeklerde kullandığımız bu kimyasal tuzların hiç bir faydası olmadığı gibi zararları da başta görme bozuklukları, karaciğer hastalıkları, damar sertlikleri gibi bir sürü hastalığa sebebiyet vermektedir. Asıl ihtiyacımız olan tuzun mineralleri ile birlikte bulunduğu en önemli tuz deposu himalaya tuzu dediğimiz doğada bulunan kaya parçasıdır.

[irp]

Himalaya asla tuz değildir. Vücudumuzun ihtiyaç duyduğu minerallerin aşağı yukarı tamamını barındıran çok önemli bir mineral deposudur. Uzmanlar öncelikle tuz ihtiyacımızın bu tür doğadan elde edilen ürünlerden kullanmamızı şart koşmaktadırlar. Şimdilik himalaya tuzu ile ilgili ihtiyacımız olan bilgileri es geçerek bir başka yazıda ana konumuz yapacağımızı belirterek vücudumuzun su ile ilgili önemine geçmek istiyoruz.

Vücudumuzda çok az bir su kaybının bile insanda halsizlik, unutkanlık, hafıza eksikliği, konsantrasyonda zafiyet gibi anında vücudumuzda hissedeceğimiz belirtiler verdiği tüm tıp adamları tarafından ifade edilmektedir. Vücudunun yüzde 75’i su olan bir insandaki bu eksikliğin vücudumuza vereceği hasar sadece bundan ibaret değildir elbette. Su kayıplarının vücudumuza vereceği zararlar saymakla bitmez. Böbrek hastalıklarından kalbe, karaciğerden pankreasa kadar vücudumuzun tüm organları suya bağımlıdır. Az bir miktar su kayıpları da dahi organlarımız hemen sos vermeye başlar. Şu tıbbi gerçek bile suyun vücudumuzdaki önemini çok net bir şekilde ifade eder.

Bildiğiniz gibi insan hiç bir şey yemeden 30 gün kadar yaşayabilir. Fakat susuzluk 3.gün sonunda insanı öldürmeye başlar. Önce insanın böbrekleri iflas eder sonrasında tüm vücuda, organların tamamına sirayet ederek insanı ölüme götürür. Depremlerde enkaz altında kalıp haftalar sonra enkazdan çıkarılıp yaşayan insanlar olduğunu bildiğimiz halde 3 gün sonra vücudunda hiç bir enkaz baskısı olmadığı halde ölü çıkartılan depremzedeler olduğuna da tanıklık etmişizdir. Bunun tek sebebi insanoğlunun susuzluğa en fazla 3-4 gün dayanabileceğidir. Öte yandan 5-10 gün sonra sağ çıkartılanlar ise bir şekilde su ihtiyaçlarını giderebilmiş kişilerdir.

Sağlıklı Saçlar İçin Yapmanız Gerekenler

Twitter Adresimiz: https://twitter.com/saglikkanali1

Give a Comment