Türkiye’de Meme Kanseri: Riskler, Erken Tanı ve Tedavi Yöntemleri

Türkiye’de Meme Kanseri: Riskler, Erken Tanı ve Tedavi Yöntemleri
Yayınlama: 26.10.2025
Düzenleme: 22.10.2025 16:17
3
A+
A-

Meme kanseri, dünya genelinde kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Türkiye’de her yıl yaklaşık 27 bin kadına meme kanseri tanısı konulurken, her 18 kadından biri yaşamı boyunca bu hastalığa yakalanma riski taşıyor. Erken teşhis, tedavi sürecinde önemli bir rol oynar ve meme kanseriyle mücadelede etkili bir strateji olarak öne çıkmaktadır. Bu yazıda, meme kanserinin belirtileri, risk faktörleri, erken tanı yöntemleri ve tedavi seçenekleri hakkında bilgi vereceğiz.

Meme Kanseri: Kadın Sağlığı İçin Büyük Bir Tehdit

Meme kanseri, Türkiye’de ve dünyada kadınlarda en yaygın kanser türü olup, önemli bir halk sağlığı sorunu oluşturuyor. Genellikle memedeki süt bezlerinde veya süt taşıyan kanallarda gelişen bu kanser türü, nadiren de olsa meme dokusundaki yağ ve bağ dokusunda da görülebilir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, her yıl yaklaşık 2,3 milyon kadın meme kanseri teşhisi alırken, bu hastalık kadınlarda görülen tüm kanserlerin yüzde 23,8’ini oluşturuyor.

Meme Kanseri Belirtileri: Erken Teşhis İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler

Meme kanseri genellikle erken dönemde belirti vermez. Ancak ilerleyen aşamalarda fark edilebilecek bazı belirtiler, hastalığın varlığını gösterebilir. En yaygın belirti, memede ağrısız bir şekilde büyüyen bir yumrudur. Ayrıca aşağıdaki belirtiler de meme kanserinin habercisi olabilir. Akciğer kanseri ile ilgili daha fazla bilgi için bu bağlantıyı inceleyebilirsiniz.

Meme Şekli ve Boyutunda Değişiklikler

Meme kanseri, memenin şeklinde ya da boyutunda değişikliklere neden olabilir. Portakal kabuğu şeklinde bir görünüm veya meme ucunda çekilme görülebilir.

Kanlı Akıntı

Meme ucundan gelen kanlı akıntı da bir uyarı işareti olabilir. Bu durum, kanserin bir belirtisi olabileceği için vakit kaybetmeden bir doktora başvurulması gerekir.

Şişlik ve Kitle

Koltuk altında veya köprücü kemiği çevresinde şişlik veya kitle oluşumu da meme kanserinin erken belirtilerindendir.

Meme Kanseri Risk Faktörleri: Hangi Durumlar Tehdit Ediyor?

Meme kanserinin oluşumunda genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin birleşimi önemli bir rol oynar. Aşağıda belirtilen faktörler, meme kanseri riskini artıran durumlar olarak kabul edilir:

Genetik Yatkınlık

BRCA1 ve BRCA2 gibi belirli gen mutasyonları, meme kanseri riskini artırır. Ailesinde meme kanseri öyküsü bulunan kadınlar da bu hastalığa daha yatkındır.

Yaşam Tarzı Faktörleri

Tütün ve tütün ürünleri kullanmak, aşırı alkol tüketimi, hareketsiz yaşam tarzı ve aşırı kilolu olmak, meme kanseri riskini artıran faktörlerdir. Ayrıca menopoz sonrası hormon tedavisi uygulanan kadınlarda da risk artabilir.

Doğum ve Emzirme Durumları

Hiç doğum yapmamış olmak, geç doğum yapmak ve emzirmemek de meme kanseri riskini artırabilir. Erken adet görmek ve geç menopoza girmek de bu risk faktörlerine dahildir.

Erken Teşhis: Meme Kanseriyle Mücadelede En Etkili Yöntem

Meme kanseriyle mücadelede erken teşhis, hayati önem taşır. Erken evrede teşhis konulan hastalarda tedaviye yanıt oranı çok daha yüksektir. Sağlık Bakanlığı, erken teşhis için çeşitli tarama programları ve farkındalık çalışmaları yürütmektedir. Türkiye’de, kanser tarama programları kapsamında, meme kanseri farkındalığını artırmak ve erken tanı oranlarını yükseltmek amacıyla kadınlar düzenli taramalara yönlendirilmektedir.

Erken Teşhis İçin Uygulanan Taramalar

Türkiye’de, Ulusal Kanser Kontrol Programı çerçevesinde kadınlar için düzenli olarak meme kanseri taramaları yapılmaktadır. Bu taramalar, aşağıdaki yöntemleri içermektedir:

Kendi Kendine Meme Muayenesi

20 yaşından itibaren her kadının ayda bir kez kendi kendine meme muayenesi yapması önerilmektedir. Bu basit yöntem, erken dönemde memedeki herhangi bir değişikliği fark etmeye yardımcı olabilir.

Klinik Meme Muayenesi

20-39 yaş arasındaki kadınlar, her iki yılda bir klinik meme muayenesi yaptırmalıdır. 40-69 yaş arasındaki kadınlar ise yılda bir kez bu muayeneyi yaptırmalıdır.

Mamografi

40 yaşından itibaren kadınlara her iki yılda bir mamografi çektirilmesi tavsiye edilmektedir. Mamografi, meme kanserini erken evrede tespit etmek için en etkili tarama yöntemlerinden biridir.

Meme Kanseri Tedavi Yöntemleri: Cerrahi ve Diğer Seçenekler

Meme kanseri tedavisi, hastanın kanser evresine, yaşına, genetik özelliklerine ve genel sağlık durumuna göre özelleştirilir. Başlıca tedavi yöntemleri şunlardır:

Cerrahi Müdahale

Kanserin memede bulunduğu evreye göre, cerrahi müdahale ile tümörün çıkarılması gerekebilir. Erken evrelerde yapılan cerrahi müdahale, tedavi sürecinin başarılı olmasına olanak tanır.

Kemoterapi ve Radyoterapi

Kemoterapi, kanser hücrelerini yok etmek için kullanılan bir tedavi yöntemidir. Radyoterapi ise kanserli hücrelerin yok edilmesinde kullanılan bir diğer etkili tedavi yöntemidir.

Hormon Tedavileri ve Hedefe Yönelik Tedavi

Bazı meme kanseri türlerinde hormon tedavileri kullanılabilir. Ayrıca, hedefe yönelik tedavi ve immünoterapiler, kanser hücrelerinin daha spesifik şekilde hedef alınmasını sağlar.

Erken Teşhisle Sağ Kalım Oranı Yüksektir

Meme kanseri tedavisinde erken teşhis, hayati öneme sahiptir. Erken dönemde teşhis edilen meme kanseri hastalarında sağ kalma oranı, %90’a kadar çıkmaktadır. Bu nedenle, erken taramalar ve düzenli kontroller, meme kanserine karşı mücadelede en etkili yol olarak öne çıkmaktadır.

Ücretsiz Tarama Hizmetleri: Türkiye’de Erişim Kolaylığı

Türkiye’de, Ulusal Kanser Kontrol Programı kapsamında, halk sağlığını korumak amacıyla ücretsiz meme kanseri taramaları yapılmaktadır. Bu taramalar, Aile Sağlığı Merkezleri, Toplum Sağlığı Merkezleri, Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) ve Mobil Kanser Tarama Araçları aracılığıyla kadınlara sunulmaktadır. Bu sayede, meme kanseri gibi ciddi bir hastalığın erken evrede tespit edilmesi sağlanır.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.